YTÜ’den kemik kanserine çığır açan buluş

Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenleri, çocuklarda kemik kanseri tedavisinde kullanılmak üzere geliştirdikleri otonom kontrollü ve uzatılabilir tümör protezini tanıttı. Avrupa, Japonya ve Çin’de de koruma altına alınan buluş, çocukların büyüme sürecine uyum sağlayarak tekrar ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mekatronik Mühendisliği Bölümü akademisyenleri, kemik kanseri tedavisine yönelik önemli bir buluşa imza attı. Prof. Dr. Erhan Akdoğan ve Dr. Sıtkı Kocaoğlu tarafından geliştirilen otonom kontrollü ve uzatılabilir tümör protezi, Avrupa, Japonya ve Çin’de de koruma altına alındı.

Buluş, ISIF 2025 Uluslararası Buluş Fuarı’nda TÜRKPATENT Best Academic Invention Ödülü ile de taçlandırıldı. Ödül, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır ve TÜRKPATENT Başkanı Prof. Dr. M. Zeki Durak tarafından Prof. Dr. Akdoğan’a takdim edildi.

Çocukların büyüme sürecine uyum sağlıyor

Geliştirilen protez, kanserli kemiğin vücuttan çıkarılmasının ardından yerine takılıyor ve sağlıklı uzuv ile protezli uzuv arasındaki uzunluk farkını otomatik olarak algılayarak kendini uzatıyor. Bu özellik sayesinde özellikle gelişim çağındaki çocukların defalarca ameliyat olmasının önüne geçiliyor.

Ayrıca, mevcut uzatma sistemlerinde görülen radyasyon riski de ortadan kaldırılıyor. Protezin kablosuz şarj edilebilen dahili bataryası sayesinde hastaların protezle bağlantı kurmasına gerek kalmıyor. Makine öğrenmesi teknolojisi ile de hastanın yatar pozisyonda olduğunu anlayarak uzatma işlemini kendiliğinden yapabiliyor.

Literatürde bir ilk

YTÜ’nün açıklamasında, protezin literatürde bir ilk olduğuna dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“Mevcut tedavi yöntemlerinde bacak uzarken protez sabit kalıyor; bu da tekrar operasyonlara, boy farkına ve ağır travmalara neden oluyordu. Yeni protez ise özellikle büyüme çağındaki çocukların sağlıklı gelişimine imkan tanıyor.”

Çocukların yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen otonom tümör protezi, dünya çapında koruma altına alınarak Türk bilim insanlarının başarısını bir kez daha tescilledi.