Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangında ağabeyi ve iki yeğenini kaybeden Çiğdem Sarıtaş, duruşma sonrası yaptığı açıklamada otel yönetimini ihmalle değil, olası kastla suçladı: “Ailemiz yarım kaldı, bu bir kaza değil katliam.”
BOLU – Grand Kartal Otel’de 2024 yılında çıkan yangında ağabeyi Yılmaz Sarıtaş ile yeğenleri Nehir ve Doruk Sarıtaş’ı kaybeden Çiğdem Sarıtaş, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada duygusal ve sert ifadeler kullandı. Sarıtaş, “Altı aydır sadece nefes alıyoruz. Ailemiz yarım kaldı. Çekirdek ailemin yarısını katlettiler” diyerek yaşadıkları acının boyutunu anlattı.
“Ayrıcalıklı misafirleri kurtardılar”
Yangın anında otelde bulunan öncelikli misafirlerin ve araçların tahliye edildiğini savunan Sarıtaş, “Bu olay ne depremdi ne de ani bir trafik kazası. 8-10 dakikalık altın zaman dilimini değerlendirmediler. Arabaları kurtardılar ama bizim canlarımızı umursamadılar” dedi.
Yangına karşı hiçbir önlem alınmadığını, tahliye sürecinde ihmaller zinciri olduğunu belirten Sarıtaş, bu durumun olası kast suçu kapsamında değerlendirilmesini istedi.
“Dava genişletilmeli”
Sarıtaş, HTS kayıtlarının incelenmesini, yangın sırasında araçları kurtaran kişiler ile otelde LPG tesisatını yapan personelin de davaya dahil edilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerinin de yargılanması gerektiğini vurgulayarak, “Otelleri denetlemekle yükümlü kurum Bakanlıktır. Bu ihmaller zincirinin ucu oraya kadar uzanıyor” dedi.
“Göz göre göre ölüm”
Yangının ilk anlarında görevli kişilerin odaları dolaşıp uyarsaydı ölümlerin önlenebileceğini savunan Sarıtaş, “Burada göz göre göre gelen bir ölüm var. Kapılar çalınıp uyarı yapılsaydı, bu konuşmaları yapmıyor olacaktık” şeklinde konuştu.
“Sanıklara bakmak bile zor”
Mahkeme salonunda sanıklarla aynı ortamda bulunmanın kendilerini yıprattığını belirten Sarıtaş, “78 cana mal olmuş katiller yanı başımızda. Kendimizi zor zapt ediyoruz” diyerek yaşadıkları psikolojik travmaya dikkat çekti.
