Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Mete Ural, menopoz sonrası dönemde görülen kanamaların ciddiye alınması gerektiğini belirterek, bu durumun bazı vakalarda rahim kanseri belirtisi olabileceğini söyledi.
Postmenopozal Kanama Nedir?
Menopoz sonrası dönemde, yani son adet üzerinden en az bir yıl geçtikten sonra görülen vajinal kanamalar, tıbbi olarak postmenopozal kanama olarak tanımlanıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Ülkü Mete Ural, bu tür kanamaların her zaman zararsız nedenlerle ortaya çıkmadığını, yaklaşık %10-15 oranında rahim kanseri riski taşıyabileceğini vurguladı.
En Yaygın Neden: Endometriyal Atrofi
Prof. Dr. Ural, postmenopozal kanamanın en sık nedeninin, östrojen hormonundaki azalmaya bağlı olarak rahim iç duvarının incelmesi ve kırılganlığının artmasıyla ortaya çıkan endometriyal atrofi olduğunu belirtti. Diğer yaygın nedenler ise şunlardır:
- Hormonal tedaviler (özellikle östrojen kullanımı)
- Rahim içi polip veya miyomlar
- Endometriyal hiperplazi (aşırı hücre büyümesi)
- Enfeksiyonlar
Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Prof. Dr. Ural, menopoz sonrası kanama yaşayan kadınlara şu uyarıda bulundu:
“Kanamanın miktarı, süresi ya da sıklığı ne olursa olsun mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır. Bu durum, rahim kanserinin ya da öncü lezyonların ilk ve tek belirtisi olabilir.”
Tanı Yöntemleri: Muayene, Ultrason ve Biyopsi
Postmenopozal kanama şikâyetiyle başvuran hastalarda izlenmesi gereken tanı protokolü şu şekilde sıralanıyor:
- Jinekolojik muayene
- Transvajinal ultrasonografi ile rahim iç duvar kalınlığının ve yumurtalıkların değerlendirilmesi
- Gerekli durumlarda, rahim içinden biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılması
Prof. Dr. Ural, bu adımların geciktirilmeden uygulanmasının, özellikle kanser ihtimali söz konusu olduğunda erken teşhis ve tedavi şansı sunduğunu ifade etti.
Bizi Sosyal Medya‘dan takip edin